Bu alana erişim yetkiniz yoktur!

Bağırsak florasındaki değişiklikler, ciltte kalıcı hasarlara neden olabilir.

Bağırsak florası,  tüm organ ve sistemleri etkilediği gibi cilt sağlığını da etkilemektedir. Bağırsakları etkileyen hastalıklar ciltte de belli sorunlara neden olmaktadır.

Gastroentereloji ve İç Hastalıkları uzmanı Dr.Meral Sözen, son 30 yıldır yapılan çalışmaların bağırsak florasındaki çeşitliliğin azalması ya da bakterilerin oranlarında değişikliklerin cilt hastalıklarına neden olduğu gösterilmiştir. Cilt hastalıkları arasında akne, sedef hastalığı ve atopik dermatit gibi sıkça görülen hastalıklarda bağırsak florasındaki dengelerin değiştiği bir çok çalışmada gösterilmiştir. Bu hastalıkların tedavisi sırasında beslenme düzenlemeleri bağırsak mikrobiyotasının desteklenmesi hastalıkların iyileşmesini hızlandırmaktadır diye ifade etti.

Bağırsak duvarımızı ilgilendiren hastalıklarda ise eş zamanlı olarak cilt bulguları karşımıza çıkmaktadır. Bunun en sık örneklerinden biri çölyak hastalığı olan bireylerde gözlenen cilt bulgularıdır. Deride kaşıntılı sivilceye benzeyen sıklıkla simetrik olarak yerleşen dirsek, diz ve omuzların dış kısımlarında yerleşen lezyonlar olup çölyak tedavisi ile birlikte tamamen kaybolan lezyonlardır. Avrupa’da yapılan bir çalışmada çölyak hastalığı olan hastalar; cilt lezyonları olan hastalar ve sadece sindirim sitemi tutulumu olan hastalarla karşılaştırıldığında bu iki grupta da bakteriyel floranın sağlıklı gruplara göre değiştiği gösterilmiştir. Buradan da anlaşıldığı üzere otoimmun hastalıklar bağırsak florasını değiştirmektedir. Ayrıca hastalık içerisinde tutulum alanlarına göre de bakteriyel florada değişiklikler tespit edilmiştir. Ayrıca çölyak hastalığı tedavisinde glutensiz beslenmenin yanısıra tükettiğimiz gıdalar, kullandığımız ilaçlar ve yaşadığımız çevreninde hastalık seyrinde önemli rol oynadığını göstermektedir.

Bunun yanı sıra ülseratif kolit ve crohn hastalığı gibi bağırsağı tutan inflamatuvar bağırsak hastalıklarında da özellikle alt bacakta yerleşen ve ağrılı yumru şeklinde şişliklere neden olan lezyonlar görülmektedir.

Bağırsak hastalıklarında görülen bu cilt tutulumlarının o bölgede oluşan iltihabi reaksiyonlar ve bu bölgeye işgalci olarak yerleşen bakterilerin ürettiği maddelerden kaynaklanabileceği düşünülmektedir. İnflamatuvar bağırsak hastalıklarının özellikle ataklarının olduğu dönemde izlenen bu cilt lezyonları bağırsak sorunlarının azalması ile birlikte düzelmektedir.

Diğer taraftan bakıldığında atopik dermatit görülen bireylerde bağırsak florasındaki bakteriyel çeşitliliğin azaldığı ve sağlıklı bireylere göre bakteriyel dengelerin farklı olduğu gözlenmiştir. Bağırsaklarımız doğuma kadar bakteri barındırmazken doğum esnasında başlayan ve devam eden süreçte bakteriyel floramız gelişir ve çeşitlenir. Atopik dermatit sezaryen ile doğmuş, anne sütü almamış bireylerde daha sık görülmektedir. Bunun yanısıra beslenme alışkanlıkları ve probiyoik besinlerin kullanımı hastalık şiddetini azaltmaktadır. 

Halk arasında sedef hastalığı olarak bilinen psöriazis hastalığınında belli gıdaların tüketimi ile aktive olduğu bilinmektedir. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki sedef hastalığında bağırsak florasında bazı bakteri, virüs ve mantarlarda normal popülasyona göre artış olduğu gösterilmiştir. Hastalık ataklarında disbiyozis yani bağırsak florasında da eş zamanlı olarak değişiklikler oluştuğu gösterilmiştir.

Aknede toplumda sık rastlanan cilt problemlerinden biridir. Yapılan çalışmalarda gösterilmiştir ki bağırsak- beyin- cilt arasında sıkı ilişki mevcuttur. Örneğin anksiyete veya depresyon gibi stres faktörlerinin değiştiği durumlarda bağırsak florasında gelişen değişikliklerle birlikte bağırsak geçirgenliği artmakta ve bu durum ciltte gelişen iltihabi reaksiyonlara katkıda bulunmaktadır.

Özetle; sindirim sistemi sorunları sadece bu bölgeyle sınırlı kalmayıp tüm sistemleri etkilemektedir. Bu etkileşimler yapılan çalışmalarla gösterilmekte olup bu konuya karşı duyarlılık giderek artmaktadır. Yeni tedavi yöntemleri arasında bağırsak florasının düzenlenmesine yönelik yaklaşımlar daha popüler hale gelmiştir. Hipokrat’ında dediği gibi tüm hastalıklar bağırsakta başlar. Bağırsak sağlığımızı kontrol altına alırsak birçok hastalığın oluşumunu yada ilerlemesini önleyebiliriz.

Ana Sayfa